42.bölümün soruları Cem’in Hülya ve çocuklara zarar verip
vermediği ve Hüseyin’in akıbeti üzerine yoğunlaşmıştı.Hüseyin Cevher beyciğim
vuruldu,her ne kadar ben Cem’in adamları değildir desem de bölüm sonlarına
doğru Nurgül’ün ölüm haberini alınca içimdeki korku giderek büyüdü,imdadımıza
yine yeniden Atıf abi yetişti.Atıf abi demişken,Nilay’ın son temizlik görevlisi
kısmetinden sonra Atıf ile karşılıklı gülüşmeleri beni çok mutlu etti,Hatçe
hala biraz bozuldu ama onu da çok şaapmıyoruz zaten.
Cevher cephesinde durum böyleyken Hülya’da aynada yazan
mesajın ve yere serpilen gül yapraklarının şokuyla yukarı çıkarken Ayşe
kızımızı bayılmış görmeyelim mi,resmen kalp krizi.Çocukları aldı,götürdü
şerefsiz Cem dedim ki Hülya da can havliyle evlatlarına koştu,gördük ki çok
iyiler,tam derin bir nefes alalım dedik bu kez de Kerim paşa hevesimizi
kursağımızda bıraktı.Tan manyağının Hülya’yı zaaflarından vurmasıyla araları
daha da bozulan Hülya Kerim çiftim inatlarına ara vermeden devam
ediyorlardı.Onca şey yaşandı ama sanki Hülya ilk defa ilk olarak Kerim’i
aradı.Kerim paşamız açar mı açmaz,neden,çünkü kızgın,çünkü sinirli.İnatları
değil mi zaten onları böyle uzak koyan..
Süheyla Cevher’i uyku tutmaması,”içimde bir şey var”diye
söylenmesi ise bana “anneler her şeyi görmeseler bile,kalpleriyle duyarlar”sözünü
hatırlattı;böyle incelik,böyle güzellik işte bu ekibin fikri..
Hülya’nın kurtarıcı meleği Mahir Kerim’i arayıp durumu
anlatınca koştu geldi tabii kıvırcığımız,sonrasında mükemmel bir sahneye şahit
olduk bizde;Kaya,Kerim,Mahir..Ve Mahir korktuğum o baklayı çıkardı ağzından,”çok
da şaapamadım ben Cem’in ölüsünü..”Son 3 bölümde beliren Cem şüphesi bu bölüm
arşa çıkıp kesinleşti.
Günlerdir Cem Karcı’nın başının etini yedik tabiri caizse,
#HülKer sahnesi diye tekrarladık her seferinde,yaptığı canlı yayınlarda sözünü
de almıştık oysa ama bu kadarını da beklemiyordum ben kendi adıma.Onların o
sarmaş dolaş uyanışını çok özlemiştik,kavuştuk.Bayram Bey babacığımız gür sesiyle uykularından uyandırdı
belki ama öyle bir sonuca değdi.Topladı
herkesi aldı götürdü malikaneye “gözümün önünde olun da;ağlayın,zırlayın,ne
yapıcaksanız yapın” diyip bir güzel hizaya dizdi.Gelin hanımları mutfağa
uğurlarken,Bayram Cevher’i de oğullarını uyutmakla görevlendirdik.Negzel
sahneydi..Cevher ailemizin demirbaşı,sıra ona da gelirse diye öyle çok
korkuyorum ki..
Melek ise iyileşme yolunda emin adımlarla ilerlemekte
kararlı,ilk adımını Hüseyin’den uzağa attı,bence çok da iyi yaptı.
İşte benim inatçı çiftim, #HülKer’im..Nasıl yatarlarsa
yatsınlar,kalp bu,aşk bu;onun çekimine kimse karşı koyamıyor..Resmen
rüyalarında seviştiler derken Cem hocanın sözünü verdiği ilk vuslata şahit
olduk;hem de o kadar naifti ki..Abartmadan,özenle,tüm kırılganlığı ve
şehvetiyle #HülKer’ime uygun bir sahneydi.
Gerçek olmayacak kadar güzeldi,üstelik bir de gerçekti..
Bu bölümün yenisi,İpek,Melisa Sözen;hoşgeldi,Hazer’in eski
eşi olarak geldi.Azıcık sayko bir tip,Hazer’in Hülya’ya olan ilgisinin farkında
hatta Hazer’e dönmeyi kafasına koymuşken bunca derdin arasında bir de sen mi
çıktın diye düşünmedim değil.Hazer Hülya’ya tüm duygularından bahsetti,ilk
görüşte dedi,seni çok önce gördüm dedi ama devamını getirmedi,Mahinur hoca ve
Cem hoca bu kısma şimdilik bir virgül koysalar da Hülya Hazer’in duygularına
noktayı koydu.Çok net ve ona yakışır bir biçimde olmayacağını anlatıp,Hazer’in
süslü cümlelerine aldanmadan “ben Kerim’den sonra bi başkasının elini tutamam”
dedi.Tüm bunlara kulak misafiri olan Ceylan’ın gözyaşları ise benim hislerimin
tercümanı oldu o dakikalarda.Unutma Hazer,Hülya’nın kalbindeki çığlıklar
sustuğunda Hülya Kerim ve çocuklarının yanında huzurlu olacak..
“Çok hırpalanıyorum,çok yalpalıyorum ama aşk da böyle bi şey
işte..”
Hülya ve Kerim mahkeme öncesi kendi mahkemelerini kurmaya
karar verip,herkesten her şeyden uzak,sadece kendilerine ait bi zamana gittiler
baş başa..Eteklerindeki taşları döktüler,kalplerindeki sevgiyle..Her gerçeğe
bir öpücük kondurdular kendilerince..Hülya’nın Kerim’in aile olmak anlayışına
tepkisi,Kerim’in fikirlerine Hülya’nın destek olmayışına kırgınlığı derken
liseli aşıklar gibi el ele tutuşup boşanma kararı vermeye gittiler..Yeni bir
ev,yeni umutlar;damadın gelini kucağına alarak atladığı eşik #HülKer’ime
uyarlanınca bir öpücük de eklenivermiş yanına.
“Çocuklarımızı büyütürken kaybolmanı istemiyorum,anne ve eş
olmak dışında da bir kimliğin oldun istiyorum;tüm bunları seni çok sevdiğim
için istiyorum..”
Şömine başında #HülKer varsa eğer vuslat kaçınılmaz
oluyor.Boşanma mahkemesinin sabahına kutsal #HülKer üçlemesi ile uyandıklarını
görünce bir umut yeşermedi değil içimde ama Hülya’nın sözleri,Kerim’in
mimikleriyle ezildi içimdeki o umut..
Şimdi ben de araftayım,boşansınlar en dibi
görsünler en iyisiyle uyansınlar diyor bir yanım;bir yanımda bu düşüncelerim
geçtikçe aklımdan gözyaşı döküyor,onlar ayrılmasın diyor,aşka onlarla tutundum
diyor.Tek bir umudum kaldı ama #HülKer’e dair,Hazer’in adamını gören Kerim’in
inadı..
Mucizeye inancım,boncuğum..
Bal küpüm..
Minik aşklarım olmadan bitmez,sütlü çikolatalarım,ballı böreklerim,kıvırcık paşalarım..
Yorumlar
Yorum Gönder