❤ #HülKer ❤
"Birlikte geçirdiğimiz iki yıl boyunca sana çok aşık
oldum.Seni sonsuza kadar yanımda istiyorum.Benimle evlenir misin?"
En mutlu gününde,çok özel bir ortamda,kız isteme vaktinde
polisler tarafından alıp götürülen Hülya ve Mahir’i karakolda bekleyen sürpriz
Cambaz oldu.Fragmanda Mahir’in bakışları beni korkutsa da Cambaz’ın hackerlik
macerası dolayısı ile sorgularına başvurulmuş #HülMah ikilisinin.Her ikisi de
bilgisayarım bozuldu,format atılması gerekiyordu kılıfı ile sorgudan kurtulsa
da Kerim’in gazabından kurtulamadılar.Kızgınlığı her halinden belli olan
Kerim’in sinirlerini yatıştırmak Hülya’nın en büyük başarıyla yaptığı iş zaten
ama Mahir Hülya’dan uzak durmak konusunda Kerim’den kesin emirler aldı.En güzel
günlerden,en özel gecelerden birinin daha olaylı bitmesi herkeste “mutluluk
haram bize” düşüncesi uyandı.Heyecanlandığı zaman,stres ve baskı altında
kaldığı zaman ya da yalan söyleyeceği zaman Hülya’nın çenesi düşüyor
malum,sorgu yapan polis memurunu da çileden çıkardı elbette;Hülya
çenesiyle,Mahir tavrıyla.
“Anayım ben ana!”
“Hülya bu hep böyle mi devam edecek,ben hayatımın sonuna
kadar korkarak mı yaşayacağım?”
Yaşanan son karakol macerasından sonra Hülya da kendini
sorgulamaya başladı nihayet,Kerim’in tavırlarına ve bakışlarına da
dayanamayacağından tövbesini,yeminini etti;elini ayağını çekti dedektiflik
işlerinden!Hülya’nın boşalttığı mevkiiye Zeynep atanınca Hülya uzaktan kumanda
ile ilk işlerini teslim etti;Hatice hala ve Tamer bey!Zeynep halayı baştan
yaratmak görevini başarı ile tamamlayıp Tamer beye sununca bir cilveler,bir
edalar,bir mesajlaşmalar..Hatice halamıza da hayırlı bir kısmet bulduk ya arkada
kimse kalmadı artık!Önce dış görünüşünü değiştiren halamız,saçlarını
boyatmış,kıyafetlerini değiştirmiş;sonra kitap okumaya başlamış(!) ve hatta
Tamer bey için konuşmasına bile özen göstermeye başlamış.
“Biraz iş kadını,hafif seksi ama Ortadoğu prensinin akrabası
gibi bir imaj;Marilyn Hatçe hala!”
Ali ve Hülya arasındaki yüksel gerilim hattından uzak durmak
en çok Ayşe’yi zorluyor.Ayşe demişken İdil ne kadar güzel oynadı,nasıl yakışı
rolüne;sesindeki o huzur,yüzündeki o tatlışlık,çocuklar için büyük
şans!Hülya’dan çektiklerinin mükafatını alacağını düşünen Ali Hülya’yı
karşısında görünce şok oldu tabii ama Hülya da boş durur mu üzerine üzerine
yürüyor çocuğun,neymiş efendim “cesedi bulamayınca delil yetersizliğinden
serbest bırakılmış”.Yemekleri de Ali’nin yaptığını itiraf etti ama onu
bakışlarıyla dövmekten asla vazgeçmedi.
“Düğün yaklaştıkça sana bi pamuk şekerlik geldi!”
Maaile Ceren’i yeni bebeğe alıştırmaya çalışıyorken bebeğin
bir değil iki tane oluşuna da haklı bir isyan etti.Final bölümü geçişleri
malum,Zeynep ve Hüseyin’in nikahı kıyılmış balayından dönüşlerine Bade’nin
sınav için moral mangalı denk getirilmiş.Kerim Cevher gibi üstün zekalı,Hüseyin
Cevher gibi mühendislik okumaktan çok babasını okuyup üniversiteyi
bitirememekten yakınan abileri Bade’nin akıl hocası oldular.Sonuçlar açıklanıp
ilk 3000’de olduğunu öğrenen Bade Cevher malikanesini sevinç çığlıklarına
boğdu.Tıp okumak hayali iile yanıp tutuşan Bade’nin kariyer planı da yapıldı
hemen,6 sene sonra seçeceği uzmanlık alanına bile karar verildi
hatta.Kardiyolog olup babasının kalbinin bekçisi olacak Badem kız!Bade’nin
üniversite heyecanı Hülya’nın sızlayan yaralarına dokundu,üniversiteyi
kazandığını öğrendiği günü hatırladı,ablasının desteğini aradı belki
yine,yanında.
#HülKer düğününe 1 ay kala Kerim’in onu düğün gecesi bırakıp
gitmesini asla sindiremeyen Hülya’nın bi yanı mutlu bi yanı düşünceli iken
Zeynep durumun farkına vardı ama çok da irdelemedi.
Süheyla hanıma kendini henüz tam anlamıyla affettiremeyen
Bayram baba oğlanların diline düştü.Eve bir çocuk lazım düşüncesiyle hareket
ettiğinden Hüseyin’in “Aslında kendiniz yapın dicem ama bu yaştan sonra zor
tabii.” cümlesini haketi.Torunlarından medet uman Bayram baba yerde emekleyerek
“aslan geliyor,kaplan geliyor” diye onlarla oyun oynuyor ki kafası dağılsın o
sırada oğlanlar da plan kursun. 3 kafadardan barış için çıkan ‘pastanın içine
yüzük’ koyalım fikri maalesef mutsuz son ile bitti.Başta her şey güzel
gidiyordu aslında;mekan,ambiyans,müzikler derken Süheyla hanım yüzüğü yutunca
Bayram baba bu kez de gelinlerinin diline düştü.Eltispordan kahkahalarına
karışan “Babacığım yüzüğü keşke annemin midesine değil de parmağına taksaydın.”
taşı Bayram babanın kafasına gelmiştir diye umuyorum.
Aradığı deli dolu aşkı bulamayan,istediği evlenme teklifini
alamayan,düğününe burun kıvıran,Maldivlerde balayı planı suya düşen,#HülKer’i
kıskanmaktan deliye dönen Nilay ablamız da hamile!Kaya ve Mahir dayı,Hülya
teyze oluyor..Daha da önemlisi Atıf abi baba oluyor,bizim güvenlik şefi buzlar
prensi Atıf abinin içindeki o neşeli,çocuksu taraf hep böyle büyük güzel
haberlerle ortaya çıkıyor;Nilay evlenme teklifini kabul ettiğinde de hamile
olduğunu söylediğinde de bunu gördük!
“Atıf ben bi kuşkulandım,bekledim,bilimsel olarak el atayım
dedim;Atıf ben hamileyim!”
Cevher Üniversitesi oluşumu hızla devam ederken Kerim
üniversitenin kurulacağı yeri abisi ve babasına göstermek istedi ve o sırada
ilk bölümden bugüne kafamda asla tam olarak oturmayan Çamoğlu Salih ve Bayram
Cevher arasındaki “çatal çubuk” hikayesini de öğrenmiş olduk.
Meğerse bizim Salih amca mucit tarafı kuvvetli bir insanmış
ve kendine o meşhur çatal çubuğu yapmış,çatal çubuk öyle bir şey ki “neye niyet edersen onu veren” cinsten.Salih amca çatal çubuğun döndüğü yere kazmayı vurur ve
maden çıkarırmış,Bayram baba da bu durumun peşine düşmüş çatal çubuğu istemiş.Salih
amcanın da aşık olduğu Emine anne ile Bayram babanın sözlenmesine sinirli olan
Salih amca olmaz demiş,”Ben bununla çok zengin olucam.”Bayram baba ile bir gün
karşı karşıya gelmişler,dövüşmüşler,Bayram baba ne sunduysa kabul etmemiş
Çamoğlu Salih,ta ki Emine’ye kadar.Bayram baba çatal çubuğu almış Emine’den
vazgeçmiş,Salih amca Emine’yi almış hayatı zehir etmiş.
Şimdi Bayram babanın bir çatal çubuk uğruna
aşkından,Emine’den vazgeçmesine mi kızalım;sonrasında Süheyla hanım ile evlenip
mesut olmasına mı sevinelim?Belki de Bayram babanın içindeki o boşluğu doldurma
isteği ile girdi hayatına Bade’nin annesi ve Mahsa
hala,bilemeyiz,öğrenemeyeceğiz.
Mahir ve Kaya’nın Cesur’u kabullenmesi yetmiyor
elbette,Egoist kafede Ceylan ve Cesur’u dans ederken basan Aysel ablanın da
zorlu bir sınavı olacaktı.Oldu,Cesur bütün sınavları tek tek geçti,Hülya’ya
dans dersi verdi,#HülKer düğününe özel Arda&Bade ve Cesur&Ceylan ekibi
muhteşem bir dans şov hazırladılar.
Memo’nun mimiklerine,tavırlarına ne kadar bayılıyorsak Bahar’ın
da konuşmalarını o kadar seviyoruz.Bazen bir konuşuyor sanırsın ilkokula giden
çocukla konuşuyorsun ama onu daha da tatlı yapan şey “ağzı”;böörek diyişiyle
bizi bizden alan Bahar bebeklerinin “epsine gelinlik” isteyince bir anda
Trakyalı oluverdi.E emir büyük yerden gelince düğünden önceki gece Ayşe,Ali ve
Hülya oturup bütün bebeklere gelinlik dikti.Kerim ve Memo da Cevher
malikanesine geçiş yapmışlardı çünkü onlar erkek tarafı!
"Bahar da tıpkı annesi gibi Kerim'e aşık"
Beklenen gün geldi!Düğün arabasındaki 3 bebek bile o kadar
ince düşünülmüş,o kadar özenilmişti ki beni orda bir ağlama tuttu
zaten;bebeklerden biri kıvırcık bir erkek bebek,diğeri sarı saçlı kız bebek,bir
diğeri ise boncuk gözlü minik bebek..
Oğlan tarafı davullarla zurnalarla geldi gelini
almaya;Bayram baba ve Hüseyin abi Kerim’i bile oynattılar ya,ne diyeyim daha!Bu
kez her şey usulüne uygun ilerledi;gelini almak,gelini görmek o kadar kolay
olmadı.Nilay ve Bayram baba köydeki adetlerini yerine getirdiler;
“Ah Bayram babam,beni köydeki evimden gelin alsaydı böyle
alacaktı işte!”
+Ey ahali,gelinimi gören,sesini duyan,nerde olduğunu bilen
var mı?Kendisini nasıl görebiliriz acaba?
-Gelin yok kayınbabası,çıkmam diyo,acaba napsak da gelini
çıkarsak?
+Eşiğe kadar gelir de yüzünü görürsek benden kendisine bir
reşat altın!
-Oo,yok mu arttıran?
+O zaman damasın abisinden 2 reşat altını daha iki tane de
bilezik,4 parmak!
-Ooo,olmaz!
+O zaman damattan gelinin üzerine bir daire bir de
gerdanlık!
-Ee,başka?
+Gelinin eltisinden bol bol kardeşlik ama bitti
mi,bitmedi,elticim bir yıl boyunca her akşam pilavını ben yapıcam.
-Ey ahali yok mu bu gelinin kayınvalidesi?
+Var var,hem de kaynananın hası var.Kaynanası ona ömür boyu
dualar vercek,güleryüzünü vericek,datlı dilini vercek.
-Bakcez hanımım!
+Arabulucu hanım damadın halası geline bi oynicek bi
oynicek..
Gelin hanımımız eşikten adımını atıp,bahçeye çıkınca;gelinin
kankası,Mahir’imiz,aşkı derinlerde kanarken Hülya’yı elleriyle Kerim’in
kollarına teslim etti.
“Asla vazgeçmicem!”
Düğün boyunca düşüncelerinden kurtulup anı yaşayamayan
Hülya’nın aklında bir şey olduğu belliydi.Kerim’in düğün günü ona yaptığını
unutamamış,intikam yemininin arkasında durmaya karar vermiş.Mahir ile
işbirliğine girişmiş.Mahir ve Hülya’nın bakışmalarından rahatsız olan Kerim
olayı irdelemedi ama Hülya’nın bıraktığı mektupla sarsıldı,ağlamaya başladı
çünkü hatasının farkındaydı ve suçlu olduğunu biliyordu,Hülya’ya da hak
veriyordu ama Kerim ağlarsa herkes ağlar!
“Çünkü aynısını ben ona yaptım,gözümü bile kırpmadım hem
de!”
Hülya ve Mahir işbirliği yapmış,birlikte kaçacaklar derken
yine bir #HayatŞarkısı ters köşesiyle karşılaştık.Mahir’in vedası!Koca
yürekli,büyük adam sessiz sedasız Almanya’ya dönme kararı almış
meğer;şefine,aşkına veda etti sadece,veda etmeye çalıştı çünkü eminim onu
kalbine gömdü!Hülya için,onun mutluluğu için elinden gelen her şeyi yaptı,hep
yanında oldu;Kerim ile aralarını düzeltti,aşklarını tazeletti. Gitmekten başka
çaresi kalmamıştı ki Mahir’in artık Hülya ve Mahir için de “veda zamanı”
gelmişti.Hayat Şarkısı veda içinde veda yaşatarak mahvetti bizi.
“Bıy bıy şef!”
“Kalp alışır acı çekmelere,can dayanmaz yeni sevmelere!”
Hülya yaptığı “şaka”ya son verip eve döndüğünde kapıda
Bayram babası bekliyordu onu.
-Dur hele dur!Döndün mü?
+Döndüm baba.
-Çok merak ediyorum şu çevirdiğin son filmden sonra beni
yerde yatarken çarşafı çekilmiş halde bulsan napacaktın acaba?
+Sen bi kere böyle durumlarda kaya gibisindir,bilirim,gemiyi
öyle kolay kolay terk etmezsin.
“Babasın sen,sen benim babamsın!”
“Neden yaptın bunu ya?Ne istedin benden?4 göz,sümüklü bi
oğlandım ben ya,neden bu kadar tutuldun bana?”
“Dünyada gördüğüm en güzel gözler seninkiler,evlenicem ben
seninlen”
Hülya Kerim’i geride bıraksa çocukları bırakmazdı,gidişinden belliydi bu işte bir iş olduğu çünkü birilerine ders vermek için yaptığı kötülüklerde bile içi sızlardı onun.Ne Kerim’i bırakabilir ne de çocuklarını..
“Hülya,ben çok korktum gittin diye.”
“Artık birbirimizi çok daha iyi anlayacağız,o da artık beni kaybetmenin ne demek olduğunu anlamıştır.Ben Kerim’e çok aşığım o da bana çok aşık biliyorum,o yüzden iyi olucaz.”
Evimdeki hiç bir misafiri uğurlamak bu kadar zor olmamıştı,yolunuz açık olsun!
Yorumlar
Yorum Gönder