Tıp fakültesi dönem 5 öğrencisi olarak üniversiteye hazırlanan arkadaşlar için,tıp fakültesini merak edenler için,tıpla ilgilenenler için kendi gözlemlerime ve deneyimlerime dayanarak yeni bir sohbet serisi oluşturmak adına ilk adım olarak kendi üniversiteye hazırlık sürecimden bahsettim;merak ettiğiniz,sormak istediğiniz şeyler olursa yorum olarak bırakabilirsiniz,İnstagram ya da Twitter üzerinden de yazabilir,mail (sanrisaldan@gmail.com) atabilirsiniz.
Doktor olmak benim çocukluk hayalimdi.İlkokul ve ortaokulu kasabada,memleketimizde okudum;okulumun başarılı öğrencilerindendim.Ailem bana her imkanı sundu şükürler olsun ki,2 sene boyunca her hafta sonu sabah 6'da uyanıp şehir merkezindeki dershaneye gittim.O zamanlar SBS vardı tabii,7 ve 8. sınıf SBS sınav sonuçlarımızın ortalaması alındığında şehrin en iyi 3. lisesini kazandım,Anadolu lisesini.Tası tarağı toplayıp taşındık ve o gün bugündür ailem ben nereye gidersem benimle geliyor,çok şanslıyım,çok minnettarım.Lise 1 eğitim hayatımın en zor dönemlerinden biri olabilir sanırım,bambaşka bir yerden gelip yeni yeni alışmaya çalıştığım farklı karakterde insanlar,öğretmenler,ortam.Yılmadım,pes etmedim.O dönemler kitap okumak yerine test çözerdim,yolda bir yere giderken,evde televizyon karşısında;çözmediğim yaprak test kalmamıştır ☺ Saçlarımı o zamanlar beyazlattım.10.sınıfta babam dershaneye gitmek ister misin diye sorduğunda hayır dedim,okulda dershaneye gitmeyen/özel ders almayan sayılı insanlardan biriydim;çok yakın arkadaşım hem dershaneye gidip hem de neredeyse bütün dersler için özel ders alıyordu,ama ben istemedim,iyi ki istememişim!11.sınıfta yine gitmedim dershaneye fakat matematik ve fizik için fen lisesinin öğretmenlerinden özel ders almaya başladım.Matematik hocam 4. ders sonunda babamla konuşmuş ve "benim ona ders/konu öğretme anlamında katabileceğim bir şey yok çünkü konulara hakim,sorusu olduğu zaman seve seve yardımcı olurum,yine de devam etmek isterseniz siz bilirsiniz" diyince matematik dersini bıraktım zaten Fizik dersini de aynı ofiste aldığım için hocayla sürekli iletişim halindeydik.Neyse işte ben Fizik dersine devam ettim ama ne devam ☺ Okuldaki fizik öğretmenlerinden nefret ettiğim için abim fizikçi olmasına rağmen asla ama asla sevemedim fiziği o nedenle dersleri hep erteliyorum,gitmek istemiyorum;gittiğim zaman da geceye kadar bağlıyor hoca beni.2 ileri 1 geri derken 11. sınıf bitti,dershanelerin indirim sınavlarına katıldım ve %15 indirimle dershaneye kaydoldum.Hızlandırma sürecini bilirsiniz,aşırı bir gaza gelmek ya da aşırı isteksizlik gibi iki uç noktası vardır;ben gaza geldim.
- 12.Sınıf boyunca çok düzenli çalıştığım söylenemez açıkçası,ama elimden geldiğince dershanedeki derslere katıldım,devamsızlık sayım maksimum 3 haftadır.
- Konu kitaplarını,soruları dikkatlice tekrar edip bol bol soru çözdüm.Bence bu çok önemli arkadaşlar;sorulara bakmak!Soru bilmeden konuyu tam öğrenemezsiniz.Ben sınava 1 hafta kala bir yığın deneme çözdüm,hiç konu bakmadan hem de.
- Kendime bir plan-program yaptım ve elimden geldiğince uymaya çalıştım.Hem kendinize,hem ailenize,hem arkadaşlarınıza hem de derse yeterli vakti ayırın ama,akla despot bir plan olmasın!
- Maalesef "hayatımızın en önemli sınavlarından biri" algısı oluşturan seçme sınavı için bir çok şeyden fedakarlık etmeniz de gerekiyor.
- O zamanlar masaüstü bilgisayarım vardı ve babam kasa ile monitör arasındaki kabloyu saklamıştı;öyle saklamış ki ben bu kabloyu üniversite yerleştirme sonuçları açıklandıktan sonra taşınırken eşyaları topladığımız sırada buldum☺ Size demiyorum ki sosyal hayatınızı bitirin,asla böyle bir hata yapmayın hatta;yukarıda da söylediğim gibi yaptığınız plan ve programa uyduğunuz sürece kendinizi daha motive hissedersiniz.
- Uyku kalitenize önem verin.Kimileri gece daha iyi çalışır kimileri de benim gibi sabah.Ben tıp fakültesindeki öğrencilik hayatım da dahil olmak üzere hiç bir zaman sabahlamadım ders çalışırken.Kendi ritminizi belirleyin ve buna uygun uyku saatinizde uyuyup,yeterli şekilde uykunuzu alın.
- Stresle başa çıkmak!Sürecin en zor aşaması olsa gerek..Ben o dönemde kendimce iyi bir stres yöneticisi değildim.Ağlardım,her şeye ağlardım,en ufacık şeyleri bahane edip ağlardım.Bundan utanmayın,zorlu bir süreç içerisindesiniz ve ağlamak kadar doğal bir şey yok.Annemle ya da babamla ya da abimlerle de tartıştım;ben kızdım onlar daha çok kızdı,onlar bağırdı ben daha çok bağırdım ama bir şekilde özürler dilenip,anlayışla karşılanıyordu her şey,çok abartılmadığı takdirde tabii.
- Şimdi özellikle kız arkadaşlarım için konuşacağım,kilo alabilirsiniz arkadaşlar bundan korkmayın,kafanıza bir de bunu takmayın.Stres kimi insana yedirir kimi insanı eritir.Ben yedim,annem sağ olsun bir kuş sütüyle beslemedi beni;saat başı masama bir tabak gelirdi,babam sağ olsun abur cuburlarım hiç bitmezdi.Uyanık kalmak adına litrelerce kahve içmedim,içemedim çünkü mide rahatsızlığım vardı onun yerine sıcak çikolata içtim.56 kilo ile başladığım sınav maceramın sonunda 68 kiloyu gördüm.Mezuniyet için aldığım pantolona bakıyorum 40 beden,şimdi giydiklerim 36 beden..
- Kendinize acımasız davranmayın.
- Her an her dakika aynı tempoyla ders çalışamazsınız,bir gününüz diğerine uymayabilir;modunuz düşebilir,işiniz çıkabilir,ödeviniz olabilir..
- Pes etmeyin!Unutmayın bu sınavlar strateji sınavı,liseye hazırlanırken rehber hocam bana "sadece son 2 ay çalışıp çok yüksek puan alan" öğrencilerinden bahsettiğinde havada kalmıştı sözü ama önemli olan düzenli ve sistematik bir şekilde çalışarak son düzlükte yarışı bırakmamak.
- Hayallerinizi yüksek tutun ama tek tutmayın,a planınız varsa b planınız da olmalı;sizi diğerlerinin önüne geçirecek şey belki de bu olur!
Yorumlar
Yorum Gönder