sanrisalda

MAYBELLINE NY MASTER PRECISE LIQUID EYELİNER Çarpıcı bakışların en büyük yardımcısı “eyeliner”.Son yıllarda göz kalemlerinin pabucunu dama atarak,makyajla ilgisi olan her insanın koleksiyonuna ilk sıralardan giriş yaptı.Erkeklerin “gözünden kulağına kadar boya sürmüş” şeklinde tanımladığı bazı hanım kızlarımızın abarttığı bazı hanım kızlarımızın kullanmaktan çekindiği bazılarınınsa çekemiyorum diye sızlandığı kedi gözü makyajının demirbaşı.”Eyeliner” benim elimin korktuğu bir üründü açıkçası,gözlerim büyük göz kapaklarımdaki çalışma alanı geniş ama hem “herkes”leşmesi hem de çekemem düşüncesi ile epey bir direndim bir Gratis indiriminde aradığım rimelin yanında promosyon ürünü olan MAYBELLINE NY MASTER PRECISE LIQUID EYELİNER ile tanışana kadar.Keçe uçlu bu “eyeliner” hem renk yoğunluğu hem de kolaylık ve pratiklik açısından oldukça başarılı bir ürün.Zaten Maybelline NY’nin bu “master” serisi şahane.Günlük makyajında daha doğal olmayı tercih eden,tıpçı olmasından mütevellit özel

42.bölümün soruları Cem’in Hülya ve çocuklara zarar verip vermediği ve Hüseyin’in akıbeti üzerine yoğunlaşmıştı.Hüseyin Cevher beyciğim vuruldu,her ne kadar ben Cem’in adamları değildir desem de bölüm sonlarına doğru Nurgül’ün ölüm haberini alınca içimdeki korku giderek büyüdü,imdadımıza yine yeniden Atıf abi yetişti.Atıf abi demişken,Nilay’ın son temizlik görevlisi kısmetinden sonra Atıf ile karşılıklı gülüşmeleri beni çok mutlu etti,Hatçe hala biraz bozuldu ama onu da çok şaapmıyoruz zaten. Cevher cephesinde durum böyleyken Hülya’da aynada yazan mesajın ve yere serpilen gül yapraklarının şokuyla yukarı çıkarken Ayşe kızımızı bayılmış görmeyelim mi,resmen kalp krizi.Çocukları aldı,götürdü şerefsiz Cem dedim ki Hülya da can havliyle evlatlarına koştu,gördük ki çok iyiler,tam derin bir nefes alalım dedik bu kez de Kerim paşa hevesimizi kursağımızda bıraktı.Tan manyağının Hülya’yı zaaflarından vurmasıyla araları daha da bozulan Hülya Kerim çiftim inatlarına ara vermeden devam ed

Televizyon izlerken,kitap okurken,müzik dinlerken,yolda yürürken ya da sohbet ederken.. Ciğerlerimin tam altında beliren ve dakikalar geçtikçe büyüyen,nefesime engel olan bir his. Kötü huylu bir tümör gibi tüm sinir sistemime yayılarak  modumu düşüren bir his. Ağlasam gözyaşım yok,gülsem sebebim yok. Ama bir his var işte orda. Ne kadar kaçarsam kaçayım peşimi bırakmayan bir his. Giderek yayılıyor işte, tam şimdi mesela boğazım düğümlendi. Bir sonraki adım gözyaşı,biliyorum.Aşinayım artık bu sürece. Tam 19 aydır savaştığım bu his,o his.

Mimik ailemin en miniği katıldı aramıza,Düğme Cevher.Doğum sırasında Kerim sersefil haldeydi,doğum haberini aldığında verdiği iç savaş ile gözümüzdeki yaşlar birer birer damlamaya başladı,sonra Hülya’nın yarasını öğrendiğinde yaşadığı pişmanlık duygusunu bir kelime bile etmeden öyle bir yansıttı ki bize gözyaşları tam o noktada sel oldu.Kerim hayatı boyunca duyabileceği en ağır sözleri duydu Hülya’dan ama Hülya öylesine okşadı sarıp sarmaladı ki tüm sözlerini söylerken arada olan seyirciye oldu.Hazer belası çıktı bir de;başlarda sevmiştim aslında,Melisa gibi değil en azından demiştim,daha kibar,daha insancıl..Taa ki bu bölümde Mahir’e açık açık “ben Hülya’ya ilk gördüğüm anda aşık oldum” diyene kadar.Hayır yani Mahir de neden kırmadı o an ağzını  burnunu bilemiyorum.Ama Hazer Hülya ile ilgili çok güzel cümleler kurdu,Kerim’den duymak istediğimiz cümleler.. -“Hülya değeri bilinmemiş bir hazine..” -“Acı çekiyor,fırtınalardan nefes alamıyor,huzura ihtiyacı var.” Filiz biter Cem

Hayatı paylaşmak,kimine umut vermek kimine yoldaş olmak,kiminin kafasını dağıtmak kiminin ciğerine dokunmak için geldim buraya,hep birlikte birbirimize iyi gelelim diye. Mutluluk veren şeyleri yapmayı,paylaşmayı öğrenirsek bu dünya hepimiz için daha yaşanılası bir yer haline gelecektir.Güzel günler varsa eğer senin sayende senin olacaklar..