Ana içeriğe atla

Benim için Hayat Şarkısı


Hayat Şarkısı ile hayat buldum.


2015 benim için psikolojik açıdan bir deprem gibiydi;sonbahar ve hatta kış boyunca her gün ağlayan,umudunu yitirmiş,özgüveni yerlerde sürünen bana güç verdi küçük bir kız çocuğunun “onu ilk ben gördüm,onunlan ben evlenicem” diyişi.O ilk fragmanla bağlandım ben Hayat Şarkısı’na.Fragmanlar geldikçe heyecanım daha da arttı,hayata bağlandım,televizyon izlemeye başladım.İlk bölümün yayınlandığı günü hayal meyal hatırlıyorum ama “yeni dizi” sloganıyla yayılanan her tekrarını izlediğimi söyleyebilirim.Ben Burcu Biricik’i beğenen,Birkan Sokullu’yu kuğul bulan,Cem Karcı hakkında çok bir fikri olmayan ama Ahmet Mümtaz Taylan,Olgun Toker,Aydan Taş,Tayanç Ayaydın,Pelin Öztekin,Ecem Özkaya gibi oyuncuları tanıyan sıradan bir seyirciydim Hayat Şarkısı’na kadar.O Salı günüyle birlikte sıradan bir seyirci olmaktan öteye geçtim,”sıkı bir takipçi” oldum;daha da önemlisi iyileşmeye de başladım!


Aşk..Bir çoğumuzun hayatına kapanmayan bir yara bırakmıştır eminim,benim de kanayan yaram Hayat Şarkısı ile aynı döneme geldi.


Aile..En önemli bağımız,kökümüz,can damarımız;unutamadığım,biriktirdiğim bazı şeylerin patlamasıyla problemler yaşadığım döneme denk geldi Hayat Şarkısı.


Hayat..Hayatımı sorguladığım ,incecik bir ip üzerinde yürüdüğümü hissettiğim zamanda kulağımdaydı Hayat Şarkısı.


İlk bölümlerde Hülya’ya hem kızdım hem hayran kaldım,ablasına ve babasına yaşattığı şeyi asla kabullenemedim öte yandan da “asla vazgeçmemesine” tutundum.Bölümler ilerledi,Hülya’nın çocukluğu gözler önüne serildi yine hayran kaldım,”güçlü karakter” ne ise Hülya oydu,tam anlamıyla!Saçına,stiline,bakışlarına,konuşmalarına,her şeyine hayran oldum.Burcu Biricik’in sesinden dinledim Hayat Şarkısı’nı;”asla pes etmedim” dedikçe silkelendim,”yorulmadım ayakta durmaktan” dedikçe ayağa kalktım,onun sesiyle güçlendim.


Kerim gibi bir karakter için Birkan Sokullu’dan başkası olamazdı,dizideki hiçbir karakter için bir başkası olmazdı ama Kerim’in ilk bölümlerde bende bıraktığı izlenim tam anlamıyla bu oldu.Hayallerini bir bir gerçekleştiren,aile bağlarından uzak,tek başına yaşamayı seçmiş..Kerim’in hayata baktığı açıdan bakamıyordum asla,şaşırıyordum.En başlarda çok kızdım,sonra yavaş yavaş sevdim,çok sevdim..Hülya’nın çabalarının karşılıksız kalmamasına,çocukluk hayallerinin gerçekleşmesine,Kerim’in yaşadığı gerekli ve iyi değişime bağlandım.


Memo..Kendi evladım olsa bu kadar severdim dediğim,tepeden tırnağa her noktalarına aşık olduğum çocuklar.Aşk ikizlerim onlar benim.Hayat Şarkısı vesilesi ile büyüme aşamalarına şahit olma şerefine eriştik.Rabbim uzun,sağlıklı ömürler versin çünkü biliyorum yolları çok açık olacak.


Bayram babanın babalığı..Yazarken bile gözlerim doluyor,Ahmet Mümtaz Taylan ne de güzel verdi o “babalık” hissini bize.Hüseyin ve Kerim’den öte Hülya ile içinde bulundukları baba-kız ilişkisine imrendim ne yalan söyleyeyim.


Mahir..Ah Mahir,canım Mahir,güzel Mahir..Türk dizi dünyasında “Almancı” karakterler içerisinde bir devrim yarattı,bir sürü taklidi oldu ama hiç biri onun kadar iyi olmadığı için tutunamadı.Mahir’in hikayesi derinleştikçe kalbimizdeki yeri de derinleşti;Hülya’ya aşık mı çok yakın arkadaş mı dost mu derken bizi yaktı ve gitti.Dostluğu ve arkadaşlığı öğretti,büyük dersler verdi;gerektiğinde Hülya’ya Filiz’i savundu,Filiz’e Hülya’yı zaten savundu.Aşkını öyle derin,öyle içinde,öyle dostane yaşadı ki “Hülya” için elinden gelen her şeyi yaptı..



Melek..Melek’e baktıkça “keşke ablam olsaydı” özlemim daha da arttı,annesi varken de yokken de Hülya’ya anne oldu,küçücük yaşında.Büyüdü yine anne oldu,Bahar’ın annesi oldu,Egoist’in annesi oldu,bizim ablamız oldu.Savrularak geçti yollardan ama en sonunda melek olarak kaldı.


Hüseyin..Hem abiliğini,merhametini hem de kindarlığını gördüm.Tam olarak Süheyla hanım’ın oğlu.net.Her şey bir yana Hüseyin’in abiliği bir yana..

Şöyle kısa bir özet olarak Hayat Şarkısı benim kulağıma fısıldandığı ilk andan itibaren beni hayata bağladı,umut oldu,idol oldu.Her oyuncusu için oynamadılar yaşadılar diyebilirim,kamera arkasındaki ekibin uyumu ile sıcacık,ekibin genel uyumu ile samimi;anneliğe,aile bağlarına,aşka,arkadaşlığa,kardeşliğe,dostluğa,hayat arkadaşlığına en samimi şekilde değinen,sosyal sorumluluklarını hiç çekinmeden yerine getiren,ayakta alkışlanası bir yapım oldu.Benim hayatımın dönüm noktalarından biri oldu,ne kadar anlatabildim ne kadar hissettirebildim bilmiyorum ama iyi ki Hayat Şarkısı!


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Hayat Şarkısı

Kendi adıma rahatlıkla söyleyebilirim ki yıllar sonra bu denli “sıkı” takip ettiğim tek diziydi Hayat Şarkısı.Hatta hiçbir bölümünü kaçırmadığım,o gün nöbetim varsa bile değiştirdiğim,eve misafir kabul etmediğim,aile bireylerini sessizliğe hapsettiğim,pür dikkat izlediğim,A’dan Z’ye her şeyini bildiğim,içinde olmaya çalıştığım,tabiri caizse “aşık olduğum” tek dizi. Pek çoğumuzun dikkatini ilk fragmanda Ahmet Mümtaz Taylan ve küçük bir kızın mavi bakışlarına eşlik eden “onu ilk ben gördüm,onunlan ben evlenicem” çığlıklarının ardından gelen Burcu Biricik’in haykırışı ile çekti. İkinci fragmanda Birkan Sokullu ve Burcu Biricik uyumuna bayıldık,tutulduk;o küçük cadı kızın hayalini gerçekleştirmiş olduğunu görüp o süreci merak ettik,düğün gecesinde terk edilen Hülya’nın intikam yeminine ortak olduk. Üçüncü fragmanda olaylar derinleşip karakterler belirmeye başladı ve aylarca aklımı kurcalayan Bayram Cevher’in sözleri “Ben bi günah işledim,onun hayatını çaldım,şimdi borcumu ödem...

Hayat Şarkısı Final - 57. Bölüm

❤  #HülKer  ❤ "Birlikte geçirdiğimiz iki yıl boyunca sana çok aşık oldum.Seni sonsuza kadar yanımda istiyorum.Benimle evlenir misin?" En mutlu gününde,çok özel bir ortamda,kız isteme vaktinde polisler tarafından alıp götürülen Hülya ve Mahir’i karakolda bekleyen sürpriz Cambaz oldu.Fragmanda Mahir’in bakışları beni korkutsa da Cambaz’ın hackerlik macerası dolayısı ile sorgularına başvurulmuş #HülMah ikilisinin.Her ikisi de bilgisayarım bozuldu,format atılması gerekiyordu kılıfı ile sorgudan kurtulsa da Kerim’in gazabından kurtulamadılar.Kızgınlığı her halinden belli olan Kerim’in sinirlerini yatıştırmak Hülya’nın en büyük başarıyla yaptığı iş zaten ama Mahir Hülya’dan uzak durmak konusunda Kerim’den kesin emirler aldı.En güzel günlerden,en özel gecelerden birinin daha olaylı bitmesi herkeste “mutluluk haram bize” düşüncesi uyandı.Heyecanlandığı zaman,stres ve baskı altında kaldığı zaman ya da yalan söyleyeceği zaman Hülya’nın çenesi düşüyor malum,sorgu yapa...

Hayat Şarkısı 56.Bölüm

Mahir ve Kerim bir olup Hülya’ya “akıllarınca” ders vermeye kalkışınca olanlar oldu.Mahir Hülya’yı Kerim’e bir şey oldu endişesiyle yola düşürüp vardıkları noktada Kerim’i sapasağlam görünce Hülya’nın şarteller attı haliyle,sözde kötü adamları bayıltmak amacıyla aldıkları odunları bir Kerim’e vurdu bir Mahir’e;kısacası sinirden deliye döndü.Hülya bu intikamını alacaktı elbet ama nasıl! “Kerim sen in ben yaşamımı seviyom.” Elbette terapist devreye girdi,Mahir ve Kerim ikilisini terapiste yönlendirip kendisine ders vermeye çalışan ikiliye güzel bir ders de o verdi!Tamer bey karşısında dilleri çözülen ikilinin konuşmasını bölen ilk soru “Şefiniz kim?” oldu,2.can alıcı soru da “Cinayet işlediniz mi?” sorusuydu sanıyorum.Soruyu duyunca duraksayan Mahir Kerim’i korkuttu.Her şeye rağmen Kerim ve Mahir birbirleriyle dertleşen,birlikte planlar kuran güzel bir ikili oldular ya,hatta Kerim Mahir’e baldız bile dedi,duydunuz sizde umarım. (Takım 1) “Benim onu ne kadar sevdiğ...