Ana içeriğe atla

Aşk



Bir yerlerde okumuştum,gerçekten aşık olanlar aşık oldum diyemezlermiş en başta;farklı hissediyorum,yoğun hissediyorum diyebilirlermiş.Bunu okuduğum gün kesinleştirdim ki ben “aşık oldum”.Herkesin bir “aşk” kavramı vardır kendince,net bir ifadesi yoktur her kalpte geçerli olan..Siz ne düşünüyorsunuz bilmem ama ben hayatta sadece bir kez aşık olabileceğimizi,sonrasının saygı,sevgi,mutlu ve huzurlu çerçevesinde gelişen bir duygu yoğunluğu olacağını düşünüyorum,hatta eminim bile diyebilirim.Şimdi diyebilirsiniz ki “daha kaç yaşındasın,büyük konuşma”,hayatım boyunca büyük konuşmaktan korktum ama bu konuda büyük konuşurum çünkü karşımdaki bütün örnekler bu tezimi doğrulayan cinsten.Bakmayın şimdi böyle tane tane,rahat rahat anlattığıma çok zordu her şey..Başlayalım mı?

Okula başladığım sene final için kütüphaneye kapanmışız.Her 1. Sınıf öğrencisinde olduğu gibi beğenmeler,hoşlanmalar var elbette;flörtüm yeni bittiği için hoop yeni ilişki durumu yok ama bendeki durum bi üst düzey ve şu an için utanç verici;her gün başka birini beğeniyorum.Ama çok masumane,çünkü kimseye kur yapmıyorum,kendimce “aa bu çocuk da iyiymiş” falan diyorum sadece,zararsızım yani.İşte yine böyle bi gün tam yerime oturacakken kapıdan bir çocuk girdi;uzun boylu,esmer,bıyıklı ve kirli sakallı..Baktım,sadece baktım;bir kızın yanına gitti,elini kızın beline koydu ve sonra birlikte dışarı çıktılar.Aradan birkaç gün geçti,biz yine hastanenin kantinine çorba içmeye gidiyoruz,tam kapıdan içeri girecektim ki karşıdan yine uzun boylu,esmer,bıyıklı biri geliyor,bu kez avcı yeşili cerrahi var üzerinde..”Bu çocuk o çocuk” dedim içimden ve devam ettim,final dönemi bitti yaz tatili geldi geçti ve biz okula döndük.Arkadaşlarla birlikte kahve içiyoruz bir yerde,yakın arkadaşım yaz tatilinde bir çocuğu beğendiğini ve çocuğun yanında bizim okuldan birileri olduğunu söyledi,işte grubu tarif etmeye çalışıyor falan,dedi ki “uzun boylu,bıyıklı” bir çocuk var..Uyanmadım arkadaşlar J Aradan 5-10 dakika geçti ve arkadaşım çocuğu fark ettiğini sandı,fark ettiğini sandı diyorum çünkü biz o an oradaki kişinin o çocuk olmadığını 2 gün sonra öğrendik.Çeşitli stalk yöntemleri,yok efendim Swarm’dan check-in takibi,yok efendim okul gruplarına bakalım derken çocuğu bulduk ve bilin bakalım yanındaki uzun boylu,bıyıklı çocuk kim?!
Bizim hayallerimizi süsleyen tip belli,yakın arkadaşım ve benim için aynı;bıyık olmazsa olmaz..Bu süre içerisinde biz çocukları kesiyoruz tabii,arkadaşım “ben aşık oldum” dedi..Benim uzunun yanındaki bıyıklıya.Canım kardeşim mükemmel bir şansa sahip olduğu için çocuğu 2 gün sonra bir kızla gördük anlıyorsunuz değil mi,maşallah dediğimiz 3 gün bile yaşamıyor..Arkadaşım “aman” dedi,ama o an benim içimde bir şey acıdı.Aman diyip atabileceği bir şey değildi bu;o inkar etti,ben üsteledim derken biz takibe tam gaz devam ediyoruz.
Ben nötr olduğumu sanıyorum,sadece eğleniyorum diyorum kendimce.Taa ki 1 Aralık’a kadar..O gün ne olduğunu tam olarak hatırlamıyorum ama ben UZUNa bir şeyler hissettiğimi anladım,bu süreçte de öğrendim ki sevgilisi yokmuş.Hep hissettim;sözlü sınavlardan önceki heyecanını ve stresini,vereceği tepkileri,memleketine gidişini,kapıdan içeri gireceğini,parmaklarını kütleteceğini..Araştırdım;çayına kaç şeker attığını,içtiği sigaranın markasını,kaldığı evin adresini..Topladım;elinin değdiği peçeteyi,dudaklarının arasına aldığı sigara izmaritini,çay içtiği bardağı,ona dair bulabildiğim her şeyi..Hayaller kurdum,kendime küçük mutluluklar yarattım;”Shop” yaptım mesela,onunla beni,yan yana,yanak yanağa.O resimlere baktıkça mutlu oldum.Gittiği yerlere gittim,takip ettim.

  • Bir gün arkadaşlarla toplandığımızda,“a” harfinden kurabiye yaptıktan sonra,dedikodu yapıp,fal bakarken mevzunun ona geleceğini hiç tahmin edemezdim.Benim dışımda herkes biliyormuş meğer onu,herkesin bir fikri varmış ona dair.Çok kırıldım.Anlatmaya başladılar;hani benim kütüphanede gördüğüm kız vardı ya,onunla ayrılma nedenlerinden,”uzun” dediler,”kızı aldatmış!”İçtiğim kahve,yediğim kurabiye boğazıma durdu,sesler ve insanlar birbirine girdi,zar zor kalktım ayağa,mutfağa gittim,pencereyi açtım;ağlamamak için nefes aldım.Nasıl olur diye düşündüm,çok kızdım.Günlerce aklımdan çıkmadı,o tek cümle beynimin içinde yankılandı durdu ama hiçbir şey değişmedi,çok kızdım,kendime çok kızdım.Ama o zaman bir kez daha anladım,aşk böyle bir şey sanırım;dünyanın en kötü insanı olsa bile hislerine karşı koyamamak..


  • "Kütüphanedeyim,ders çalışıyorum;kapıdan girdiğini görünce kafamı eğdim.Yanımda biri belirdi,kafamı kaldırıp baktığımda onu gördüm.Elimdeki kalemi aldı,masaya bıraktı.Elimden tuttu,kapıyı açtı,bahçeye götürdü.Ağacın altındaki banka oturduk yan yana,parmakları saçlarıma karıştı,hiç konuşmadık.Başımı göğsüne yasladım ve uykuya daldım.Telefonu çaldı,cebinden çıkarmak için doğrulduğunda uyandım,ekranda "aşkım" yazıyordu."Meğer çalan şey onun telefonu değil benim alarmımmış.Tüm bunlar da bir rüyaymış,ama tek bir gerçekliği var;o da "en huzurlu" uykumdu.


  • Fake hesap açtım,onunla konuştum;ve inanın o günlerdeki mutluluğumu bir daha hiç yakalayamadım.İnstagram’daki hareketlerini takip ettim,takip ettiği insanları takip ettim.Bir gün ders çıkışında bahçede oturduğunu gördüm,bankta,tek başına.İzledim,çünkü en güzel yaptığım ve ne çok sevdiğim şeydi onu izlemek..Yanına bir kız geldi,okulda kimse yoktu sanki;o ikisi dışarda bankta,ben pencere kenarında koltukta.Epeyce izledim onları,kızın kolu onun koluna değdiğinde içim ürperdi.Sonra gittiler,kalakaldım orada öylece.Aradan çok zaman geçmeden bir öğle arasında yine buluştular,aynı yerde.Bu kez izlemedim sadece,takip ettim;”uzunu değil,kızı!”Ders arası,ne çanta var yanımızda ne cüzdan ne de mont, birinin cebinde 10 lira var sadece,3 kişiyiz benim canım arkadaşlarım.Kız dolmuşa bindi,hiç sorgulamadan atladık bizde,kız oturdu,zaten elim ayağım tutmuyor,ben de oturdum boş bulduğum ve kıza en yakın yere.Arkadaşlarım ayakta,kızın tam yanında,baktım birbirlerine bakıyorlar,kız telefona bakıyor.O an bi his geldi,kalktım ayağa;”uzun ile yanak yanağa bir fotoğraf” kızın elindeki telefonda.Daha fazla ileri gitmeye gerek yoktu,indik.Arkadaşlarım kafamı dağıtmak için espri yapıyorlar,sadece birini duydum ve kahkaha attım sonrası ağlama krizi..


  • 1 Mart,evdeyim,ders çalışıyorum sınavım var ama bir yandan da ondan hiç haber alamadım son günlerde.İçimde kötü bir his var diyorum arkadaşıma,saçmalama diyor,memleketine gitmiştir;hayır diyorum burda olduğunu hissediyorum,neyse diyorum.Yaşadığım bu yoğunluğun altından kalkabilmek adına yaptığım en güzel şeylerden biri yazmak olmuştu,defterimi ve kalemimi alıp masaya oturduğumda bildirim geldi telefonuma;’check-in’ attığına dair.Daha önce hiç gitmediği bir mekanda,uzak bir yerde.İçim acıdı,paramparça oldu bi yerde bi şeyler;bir kız vardı yanında ve başka hiç kimse yoktu.Baş başaydılar..O gün uyuyamadım,”napıyorum” diye düşündüm;sevgilisi olan birine bunları hissetmem doğru değildi,denedim,vazgeçmek için denedim ama olmadı.Ben kaçtıkça önüme çıktı bu kez,beklediğim zamanlarda görmediğim kadar çok gördüm.Hatta bir gün bahçede yanıma kadar gelip “ateşi olan var mı?” diye sordu,arkam dönüktü ama o sesi tanıyordum,döndüğümde göz göze geldik haliyle;arkadaşlarımdan çakmak istemek için kafamı çevirip tekrar ona döndüğümde artık orda yoktu.İşte bu olay bu hikayenin özeti bence.


  • Aradan günler geçti,buluştuğu kızın bizim kampüste başka bir fakültede okuduğunu öğrendim;öğle aralarında kayboluyordu hep,tahmin etmek zor değildi kızla buluştuklarını.Kahvelerimizi aldık,biraz yürüyelim dedik arkadaşlarla;bizim okulun arkasında kızın okuluna yakın bir yerde oturduklarını fark ettim,geri dönelim dedim.Sesimin titreyişine ve gözlerimin dolmasına anlam veremedi yanımdakiler,arkadaki amfilere koştum,pencereden baktım;oradalar,yan yanalar.


  • Çok geçmeden birlikte fotoğraflarını paylaştı.O gün erken uyuyacağım tutmuş,2 gibi uyanıp telefonu elime aldığımda bildirim görüp,profiline baktım.Fotoğrafı görünce kalbim hızla atmaya başladı,o gece o saatte ne kadar imkansız olduğunu kazıdım aklıma,ağladım,çok ağladım;kimse duymasın diye sessizce ağladım.Günlerce,gecelerce..


  • Yaz tatili girdi araya.Ona dair her şeyi hayatımdan çıkarmak için çabaladım.3 ay boyunca direndim,köpek gibi özledim ama açıp bakmadım profiline..Okula dönüşte kapıdan mavi gömleğiyle girdiğinde içimde canlanan  şeylere engel olamadım.Unutamadım!Biriktirdiklerimi ağlayarak yaktım,suya attım;ona yazdıklarımı da yaktım.(Tumblr’da var hala birkaç bi şey)Ondan sonra yazdıklarımı da bağladım,bantladım,kapattım.Sonra o gitti,okulu bitti ve gitti,ben kaldım.Onun gezdiği caddelerde,kahve içtiği kafelerde,sesinin karıştığı rüzgarlarla,kokusunu hissettiğim şehirde kaldım.

3 yıl oldu..Hala unutamadım!Sadece eskisi kadar yok hayatımın her noktasında,ve sanırım artık sevmiyorum.”Sevmiyorum” demek de ne kadar doğru bilmiyorum.
Uzunu sorarsanız hala o kızla birlikte,evlenmeyi düşünüyorlar muhtemelen;kızın parmağına tek taş takılmış.1 ay kadar önce geldi buraya,onu görünce yaşadığım hiçbir duygu değişmemiş hala.O güne kadar onunla yıllar sonra tekrar karşılaşacağımıza ve başka hayatlarda olacağımıza çok emindim,o gün onu görünce bu fikrim de kırıldı.
Bir daha aşık olacağımı sanmıyorum,ondan sonra birini sevmek nasıl olur bilmiyorum,başkasını sevemiyorum.Şimdi sorarsanız ilişkiden yana tek beklentim;huzurlu olmak ve mutlu hissetmek,güvenebilmek.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Hayat Şarkısı Final - 57. Bölüm

❤  #HülKer  ❤ "Birlikte geçirdiğimiz iki yıl boyunca sana çok aşık oldum.Seni sonsuza kadar yanımda istiyorum.Benimle evlenir misin?" En mutlu gününde,çok özel bir ortamda,kız isteme vaktinde polisler tarafından alıp götürülen Hülya ve Mahir’i karakolda bekleyen sürpriz Cambaz oldu.Fragmanda Mahir’in bakışları beni korkutsa da Cambaz’ın hackerlik macerası dolayısı ile sorgularına başvurulmuş #HülMah ikilisinin.Her ikisi de bilgisayarım bozuldu,format atılması gerekiyordu kılıfı ile sorgudan kurtulsa da Kerim’in gazabından kurtulamadılar.Kızgınlığı her halinden belli olan Kerim’in sinirlerini yatıştırmak Hülya’nın en büyük başarıyla yaptığı iş zaten ama Mahir Hülya’dan uzak durmak konusunda Kerim’den kesin emirler aldı.En güzel günlerden,en özel gecelerden birinin daha olaylı bitmesi herkeste “mutluluk haram bize” düşüncesi uyandı.Heyecanlandığı zaman,stres ve baskı altında kaldığı zaman ya da yalan söyleyeceği zaman Hülya’nın çenesi düşüyor malum,sorgu yapa

Bahar Geldi - Hayat Şarkısı 51. Bölüm

Yeni evimize,yeni hayatımıza Hoşgeldin Bahar!Küçük Cevher ailemize Hoşgeldin! "Çok mutlu olucak,bütün hayatı boyunca yüzünü güldürücem!" "Bir tane Nilay ablamız var,o da bir kere evleniyor." Nilay'ın kına gecesi ve düğünü evimizin salonunda bir coşku yarattı,gözlerimi kapattığımda Mahir'in karşısında Hülya'nın yanında göbek atıyormuşçasına içten,gerçekçi ve bizdendi sahneler.Nilay'ı gelinlikle gören Hülya'nın da Melek'in de içinde eksik kalan boşlukların sızladığına eminim ama onlar Nilay'a en güzel hediyeyi vermekten çekinmediler,annesini kuzusunun yanına getirdiler. "Geliyor düğün alayı,kaynanalar çeksin halayı.. Geldi gelin kınası,ağlasın kız anası.. Oğlan bizim kız bizim,çatlasın kaynanası.." Egoist Team! "Kaya sen hep Bahar'ın koruyucusu oldun!" #NilAt'ın muradına ermesiyle ekran başında biz bile çılgınca eğlenirken eminim sevgili senaristimiz ve yönetmenimiz bize g

Hayat Şarkısı 55. Bölüm

Süheyla hanım eve dönsün diye Hatice hala ve Bayram babanın oynadığı oyun Cevher ailesinde bomba etkisi yarattı.Bunalıma giren bir adet Kerim Cevher,evden ayrılmaya karar veren bir adet Aysel abla,kurşun geçirmezlerini kuşanmış bir adet Hüseyin ve Cevher TV Ana Haber spikeri Bade Cevher! "Uyumadığını biliyorum uyurken omuzların daha başka oluyo.." #HülKer aşkına bu bölüm öyle naif bir dokunuş yapıldı ki açlığımızı gidermese de gönlümüzü aldı;yaşanan olaylara  tepki göstermeye çalışan Kerim uyuyor numarası yapar da Hülya bunu yer mi? Onların aşkı bu küçük oyunlara gelmez işte,Kerim'in Hülya gibi bir karısı varken de o bunalım bu kapıdan içeri girmez,giremez! "Ben Bayram'a dönmedim,aileme döndüm!" "Karı benim şaka benim,kapı benim kulp benim o dingillere noluyo?" Bayram bey ve Esma hanımın nikah haberini alan Süheyla hanım geri döndü,Hatice hala ve Bayram babanın oyunu başarıya ulaştı ulaşmasına da Süheyla'