AŞK NEFRETE KARDEŞTİR...
Hayat Şarkısı final yaptıktan sonra Birkan Sokullu'nun yeni bir dizi projesi olduğuna dair duyumlar alırken partnerinin Sinem Kobal olduğunu,senaryonun ise Ethem Özışığa ait olduğu dizinin TIMS&B yapımcılığında Show TV'de yayınlanacağını öğrendik!Sonra ardı sıra tanıtımlar geldi..
Bence en can alıcı olanı Birkan'ın yani nam-ı diğer Cino'nun sesinden "şşş şşş şşşşş" tanıtımıydı;onu duyduğum andan sonra bütün gün kulağımda o ses yankılandı sanki,kendimi #YüzYüze'den alamadım.
Hayatı boyunca aşktan kaçan bu iki insan, şimdi en olmadık zamanda “Yüz Yüze”dir. Düşman olduklarını bilmeden...
Cihangir'in bir çetenin lideri olduğunu,bir soyguna giriştiklerini,bu soygunda en yakınını kaybeden Seliha'nın işin peşini bırakmayacak bir polis olduğunu ve bu ikilinin yollarının böylelikle kesişeceğini tahmin ederken Cino'nun tahmin edilemeyecek hikayesiyle Yüz Yüze geldik..(Hırsız polis dışında başka bir hikayenin işleniyor olması günümüz koşullarında epey aranılan fakat zor bulunan bir şey olduğundan,ilgi uyandırmaması ne mümkün!)
Seliha ve Cihangir'in yolları mezarlıkta kesişti ilk kez.
İçinde ölüm varsa acı da vardır,acısı olan her hikaye uzun sürer.
Ve Seliha'nın yarası..Herkesten sakladığı,içinde kanattığı derin yara..Cino'nun hikayesini öğrendikten sonra Seliha'nın hikayesi için de sabırsızlanmaya başladım.Kabuğundan çıkışı nasıl olacak göreceğiz.
Bir polis,yediği iftira sonucunda hem hainlikle yaftalanmış hem de canından olmuş.17 yaşında bir delikanlı,babasının cenazesinde doğum yapan annesine ve kardeşine bakmak zorunda kalan,hayatın karanlık yüzüyle çok erken yaşlarda tanışmış Cino..
Ben hayatım boyunca nefret ettim,babamdan nefret ettim,hayatım boyunca küfrettim,mezarına bile gitmedim.
Bir polis,yediği iftira sonucunda hem hainlikle yaftalanmış hem de canından olmuş.17 yaşında bir delikanlı,babasının cenazesinde doğum yapan annesine ve kardeşine bakmak zorunda kalan,hayatın karanlık yüzüyle çok erken yaşlarda tanışmış Cino..Kardeşine baba,annesine yoldaş olmuş..Babasından geriye kalan borçlarla savaşırken "hırsız" olmuş ama insanlığını ve adamlığını kaybetmeden.
Seneler geçiyor,Cihangir bir çiçekçi oluyor;babasının hikayesini öğreniyor.
Yıllarca yediği lafların,pis bakışların,kötü düşüncelerin acısını çıkarmak için,babasını aklamak için en büyük işine koyuluyor.
"Ben o bankaya giricem,babamı aklayacak şey neyse onu ordan alıcam,ondan sonra onu o yattığı yerden çıkarıcam,tabutunu Türk bayrağına sarıcam,bütün emniyeti de oraya çağırıcam sonra da onu şehitliğe gömücem."
"Beni orda delik deşik edeceklerini bilsem de denicem."
Biz bu kadarız,ölümümüz böyle olacak;sessiz ve derinden,çünkü öyle yaşıyoruz..
İşte bunlar bizim çocuklar;
Tatar,ilk ve en yakın arkadaşım,başını sürekli belaya sokar ama sizin için ölecek birisi varsa odur işte..
Aleko,küçük kardeşimiz gözümüzden bile sakınırız,
Molla,deli dolu laz uşağı,14 yaşında hafız olmuş ama insanın hayatı her zaman hayal ettiği gibi gitmiyor işte..
Acılarının suçlularını ararken daima #YüzYüze kalacak bu iki genç.
Maalesef beni içine alan,sürükleyen,bağlayan bir dizi(ya da bölüm diyelim) olmadı.Birkan Sokullu müthişti,karakterinin her noktasıyla bütünleşmiş bir kere..Yine rolünü yaşatıyor izleyiciye fakat ne yazık ki Sinem Kobal için aynı şeyleri söylemem imkansız;Birkan'ın bütünlüğü karşısında sinem çok donuk ve kararsız kalmış bana göre.Fakat mükemmel bir iş olduğunu söylemezsem de olmaz,Sinem'in de ilerleyen bölümlerde açılıp,bütünleşip uyum sağlamasını ve dizinin devamlılığını umuyorum.Kestirip atmayacağım çünkü henüz çok erken,izlemeye devam edeceğim;fakat yazmaya devam etmem için o bölümden çok etkilenmem gerekecek.
Surdibi'ne hoşgeldin Seliha..
Yorumlar
Yorum Gönder