İyi Günde Kötü Günde Hayat Şarkısı 52.Bölüm

Bayram babanın söyleyeceği şeyi merakla beklediğimiz bir hafta oldu bizim için.Fragmanı izleyen herkesin az çok tahmin ettiği üzere Cevher evin satılığa çıkarılması ve evi Hazer-Ziya Torunbaşların satın alması mevzusu ile Torunbaşlar ve Cevher arasındaki soğuk savaş bu bölüm alevlendi.

“İkimiz aynı yatağın içindeyiz,mucizelere inanmamak elde değil!”

Evin satışa çıkması üzerine evi boşaltmak zorunda kalıp bu vesileyle de kendi evlerine çıkacak olan Zeynep-Hüseyin ve Ceren ailesinin tadilat süresince bizim küçük mimik ailemizin yanında kalmalarıyla epeyce yüzümü güldü.Hülya’nın fırsattan istifade Zeynep ve Hüseyin’in arasını yapmaya çalışması #İyiGündeKötüGünde aile olmanın en güzel noktalarından biri bence.

Bayram babanın her şeyin başladığı noktaya dönüşüyle Hayat Şarkısı’nın hepimizi derinden etkileyen o ilk fragmanı geldi aklıma,Hülya’nın “onu ilk ben gördüm,ben evlenicem onunla” diye haykırmasıyla başladığımız bu serüven artık son demlerini yaşıyor;sayılı günümüz,sayılı bölümümüz,azıcık vaktimiz ve gözümde bolca yaş var.

50 bölüm boyunca aklımı oyan Çamoğlu Salih ve Bayram baba arasındaki mevzu da bu bölüm günyüzüne çıktı.Çatal çubuğun parası ve Emine’nin aşkı..Bayram babanın hem çatal çubuğu hem de Emine’nin kalbini almasına isyan ediyor Salih baba.Sevdiği kadının kalbine dokunamamak onun derdi,onun deyimiyle “Bir bakır parçası değil bu cehennemin sebebi..”

Süheyla hanım çiftlik evinde onca yıllık evliliklerini tek başına sorgularken iç sesiyle savaş verdi resmen.Onca güzel günü bir kelimeyle kurban etmesine kızarken yıllarca kalbinde başka kadını taşımasını kabullenemiyor,buna rağmen dizinin dibinden ayrılmamasına sevinirken şimdiki zamanı hatırlayıp kırgınlığını onaramıyor.Lakin #İyiGündeKötüGünde Bayram babanın yanında olmaktan da vazgeçmiyor,kadın işte!

“Kireçleniyo aşk bi nevi,insan kırk yıl sonra kalbini istediği gibi yönetemiyor.”

Kürkü ve pullu baş örtüsüyle çiçek tarlalarında,köy yollarında salınan Süheyla hanım’a elinde tespihiyle,üzerinde takım elbisesiyle eşlik eden Bayram babanın görüntüsü eski Türk filmlerini anımsattı;fonda Sezen Aksu-BüklümBüklüm,Süheyla hanımdan bir göz süzmeler bir bakışlar..

 “Bi yanım kalk git diyo bi yanım otur oturduğun yerde,bunun sonu yok diyo.”

#HülKer’siz kavrulduk derken bu bölüm gözümüz ve ruhumuz biraz şenlendi ama yetmediğini belirtmek isterim.Hülya’nın türlü şirinliklerine yüz vermeyen Kerim Bahar konusunda yine içimizi ısıtan taraf oldu.Bahar’ın dilinden en iyi o anlıyor,net.Bu ikili uzaya bile çıkar vallahi!

“Melek annen yok ama Hülya annen,Kerim baban ve bütün kardeşlerin yanındalar.”

Hindistan’a gidecek olan Kerim’e sipariş edilen Hint kıyafetleriyle Bollywood filmi çekecek olan Cevher gelinlerine kocaman bir kalpler istiyorum.Hülya’nın kıvrak hareketleri ve Kerim’in mest olmuş halleri özlediğimiz #HülKer’e çok yaklaştırdı bizi.

Ekonomik açıdan tamamen dipte olan Cevherler dört bir yandan kurtuluşları için çabalarken en büyük yükü tabi ki Mahir ve Hülya üstlendi,başlarını belaya sokmaktan da kurtulamadılar.

Hazer’in İpek’e attığı tokat İpek’in kalbindeki güzellikleri açığa çıkardı,Osman ve Hazer’in videosunu HülMah ile paylaşınca yola düşen Hülya ve Mahir hiç ummadıkları bir şekilde Ziya-Mehdi-Osman’ın ölüleriyle baş başa kaldılar.Giderayak Bayram babaya çamur atmaktan vazgeçmeyen gözü dönmüş,adi Ziya Torunbaşı’ın yalanı da böylelikle ortaya çıktı.Hüseyin’in dahiyane fikri Hazer’i köşeye sıkıştırdı,şahsen ben de ekran başında dört köşe oldum.

Hazer'in çaresizliğini izlemek için gelecek haftayı sabırsızlıkla beklerken Mahir-İpek ilişkisinin geldiği noktaya üzüldüm açıkçası,Hülya ve Kerim için ise yine iç ezikliği hissi var.Hülya ve Kerim yaşayacakları tüm engelleri aştılar bence,bu aşk senelere ve insanlara meydan okudu zaten 5 bölümümüz kaldı üzülerek,dertlenerek geçmesin.Ha bir de lütfen Poyraz ve Rüzgar'ı da eksik etmeyin gözümüzün önünden.